KANGAL İLÇEMİZİN KÖYLERİ
A.YENİKÖY-AKÇAKALE-AKÇAMAĞARA-AKÇAŞEHİR-AKDERE-AKGEDİK-AKPINAR-AKTEPE-ARMAĞAN-ARPALI-AŞAĞIHÜYÜK-AVŞARÖREN-BAHÇELİYURT-BEKTAŞ-BEYYURDU-BOĞAZ-BOZARMUT-BULAK-ÇAĞLICAÖREN-ÇALTEPE-ÇAMURLU-ÇAT-CEVİZ-ÇİFTLİKÖREN-ÇİPİL-DAĞÖNÜ-DAVULBAZ-DAYILI-DELİGAZİLİ-DELİKTAŞ-DELİOĞLANDERESİ-DEREKÖY-DIŞLIK-DÜZCE-EĞRİCEK-ELALİBEY-ELKONDU-ETYEMEZ-EYMİR-GEBELİKATRAN-GENÇALİ-GÜNEYPINAR-GÜRÜKBEKİR-HAMAL-HAMZABEY-HATUNÇAYIRI-HUMARLI-HÜYÜKLÜYURT-İĞDELİ-İĞDELİDERE-İMAMDAMI-IRMAÇ-K.MESCİT-KABAKÇEVLİĞİ-KALKIM-KARACAÖREN-KARAGÜCÜK-KARAMEHMETLİ-KARANLIK-KAVAK-KİLLİK-KIRKPINAR-KIZILDİKME-KIZILİNİŞ-KOCAKURT-KOÇKÖPRÜ-KÜLEKLİ-KÜRKÇÜ-KURUAYŞE-KUŞKAYASI-KUZYAKA-M.YENİKÖY-MAKSUTLU-MANCILIK-MESCİT-MİNAREKAYA-MISIRÖREN-MÜHÜRKULAK-MÜRSEL-OĞLAKLI-ONARAN-ÖRENCİK-PAŞAMÇAYIRI-PINARGÖZÜ-SAÇAYAĞI-SARIKADI-SARIPINAR-SEÇENYURDU-ŞEKERPINAR-SİPAHİKOYAĞI-SOĞUKPINAR-SULTANPINARI-SUTAŞI-TAHTALI-TAŞLI-TAŞLIK-TATLIPINAR-TEKKE-TİLKİHÜYÜK-TOPARDIÇ-TURNALI-YARHİSAR-YAYLACIK-YELLİCE-YEŞİLDERE-YEŞİLKALE-YEŞİLYURT-YUKARIHÜYÜK
KANGAL İLÇESİNİN TARİHÇESİ
İlçenin yerleşim tarihi oldukça eskidir. Anadolu tarihi ilk çağlardan beri medeniyetin beşiği olmuştur. Bir medeniyet yıkılırken yerine yeni bir medeniyet kurulmuştur.
İlçe topraklarının Anadolunun içerisinde olması nedeniyle yıllarca yerleşim merkezi olduğu gibi kurulan devletler arasında sınır teşkil etmesinden dolayı müstahkem mevkii durumuna gelmiştir. İlk çağlardan kalıntılar, ilçenin dağlık bölümünü oluşturan kuzey kesimini oluşturmuştur. Köy Hizmetlerinin yol yapımında,Gençali köyü yakınlarında işlenmiş taşlar bulunmuştur. Hüyük (Tümülüs) adı verilen yığmaları ilçe merkezinde, Yukarıhüyük, Tilkihüyük,Bulak köyü ve Kavak’ta bulunmakta olup henüz güncelleştirilmediği için hangi döneme ait olduğu bilinmemektedir.
Hitit krallığının en gelişmiş dönemi olan M.Ö.1400 yılarında Hititlerin doğu komşusu olan Kargamış ile arasındaki sınır ilçe yakınlarında Hitit dönemine ait Havuz köyünün doğusunda bulunan Karaseki mevkiinde tipik bir Eti şehri harabesi bulunmaktadır. Ayrıca ilçe merkezine 46 km. uzaklıktaki Akçakale köyünde de Hitit dönemine ait bir kale bulunmaktadır. Belirtilen dönemlere ait kalıntılar bakımsızlık nedeniyle harabe durumundadır.
Lityalılar devrinde,devrin komutanlarından GİGES döneminde yapılan ve Mezepotamya ticaretini Ege denizine bağlıyarak Sivas -Malatya – Diyarbakır istikametine giden kral yolu yapılmıştır. Belirtilen yol kral yolumu yoksa buna bağlı başka bir yol mu olduğu kesinlik kazanmamıştır. Romalılar döneminde ilçemiz yerleşim merkezi olduğu Roma kalıntılarından anlaşılmıştır. İlçe merkezinde bulunan çanak, çömlek kalıntıları bunun belgesidir. Bunlardan biri Sivas müzesinde muhafaza edilen ve pişirilmiş topraktan yapılan bir Lahittir.Bu lahit ilçemiz merkezinden çıkarılmıştır. Ayrıca bu döneme ait bir su kemeri olduğu da bilinmektedir. Ayrıca merkez ilçenin Alibey mevkiinde Romalılar dönemine ait olduğu sanılan çeşme ve kalıntıları olduğu bilinmektedir.
Selçuklu hükümdarı Alpaslan’ın Bizanslılar ile yaptığı Malazgirt savaşını takiben yapılan antlaşma uyarınca Kızılırmak yayının dışında kalan, Kızılırmağın doğusu ile birlikte ilçemiz yöresi de Selçuklu egemenliğine girmiştir. Bu dönemde ilçemiz ve çevresi Türkmenlerin yerleşim yerlerinden biri olmuştur. Yöreye ilk gelen Türkmen beyleri yol güzergahı (Kral yolu) olması ile ayrıca tarım ve hayvancılığa elverişli olmasından dolayı bugünkü Humarlı,Mısırören ve Havuz köylerinin bulunduğu düz ve çayırlık araziye yerleştikleri bilinmektedir. Burada yerleşenlerin Oğuz Türklerinin KANGAR boyu olduğu tahmin edilmektedir.
Başlangıçta göçer ve hayvancılıkla uğraşan Türkmenler,Selçuklular döneminde yerleşik düzene geçerek bugünkü Humarlı, Mısırören ve Havuz köylerini kurmuşlardır. Bu göçler zaman zaman devam etmiştir.
II. Beyazıt döneminde Kangal İlçemiz Osmanlılara geçmiştir. II.Selim İran seferine giderken İran saflarında yer almasın diye Erzincan, Tunceli dolaylarında yaşayan Türkmenlerin bir kısmını Zara,Divriği ve Kangal arasına yerleştirdiği bilinmektedir. 4.Murat Samsun ve Giresun limanlarını Anadolu’ya ve İstanbul’dan gelen yolu Halep’e kadar bağlaya meşhur Bağdat yolunu Humarlı köyü civarındaki Halep köprüsünün 1626 yılında tamamlanmasından sonra hizmete açılmış ve bölgeye canlılık kazandırmıştır.
Osmanlı-Rus savaşlarında (1877) doğuda ilerleyen Rus ordusundan Türk aileleri bugün Uzunyayla (Çerkez) bölgesine yerleşmiş, 1. Dünya savaşına müteakiben Milli Kurtuluş savaşında da göçler devam etmiş ve bu göçler ilçe merkezine de sirayet etmiştir. Bu savaşlarda Milli saflar cephesinde yer almış Türk boylarıdır.
Kangal, 1901 yılında ilçe merkezi olmuştur. Bu tarihten önce Bucak Subaşı ünvanı ile makam kisfesi, bir cüppe ve Markop denilen ayak giyimi ile sembolleşmiştir.
Kurtuluş savaşı yıllarında yurdun diğer taraflarında oluşturulan cemiyetlere ilaveten Kangal’da ULVIYE adli kadın cemiyeti oluşturulduğu ve Milli Mücadeleye böylece katkıda bulunduğu tespit olunmuştur. ilçeye 1902 yılında ilk kaymakam olarak eski Sivas Valilerinden, tarihi kişiliği olan Muammer Bey atanmıştır.İlçemizde tarım ıslah çalışmalarında bulunduğu bilinmektedir.İlçe merkezinden geçen Sivas – Malatya eski karayolu şosesi,eski Sivas valilerinden Halil Rıfat Paşa zamanında açılmıştır.
KANGAL İLÇESİNİN COĞRAFİ YAPISI
Coğrafi yapısı: Kangal ,Sivas iline 86 Km ,Malatya iline 160 Km mesafededir.Kangal’ın deniz seviyesinden yüksekliği 1540 metredir.Doğu Anadolu Dağlarının sona eren kalıntıları ile Uzunyayla platosunun hemen bitiminde yer alan bir havuzdur.Bir yüksek yayla görünümüne sahip olan ilçede yüksek dağlar bulunmaktadır.İlçenin kuzeybatısında uzanan Kolmuş dağları Sivas ile olan bağlantısında bir sınır oluşturur.Kuzeyinde ise Hafik sınırına doğru Tecer dağları vardır. Yine Zara – Kangal arasında Yılanlı dağı yer alır.Bu dağlar önemli derecede tahrip edilmiş ormanların kalıntıları ile kaplıdır.
İklim:İlçenin iklimi Karasal iklimdir. Kışlar gayet uzun, olabildiğince soğuk ve kar yağışlı geçer.Yazlar sıcak ve kuraktır.Yağmurlar genelde İlkbahar ve Sonbahar aylarında yağar.Kış aylarında bul miktarda kar ve yağmur yağması bölgede bolluk ve bereket demektir.Kangal’da kışın şiddeti hakkında şöyle bir fıkra anlatılır. Kangalda askerliğini yapıp memleketine giden birisine sormuşlar;
-Orada kış ne kadar devam eder ?
-On üç ay diye cevap verince;
-Bir yanlışlığın olmasın ,yıl zaten on iki ay değil mi? Gülerek cevap vermiş;
-Bir ayda gelecek yıldan ödünç alır.
KANGAL İLÇE EKONOMİSİ
Ekonomisi:
Yeraltı zenginlikleri : İlçe yeraltı kaynakları bakımından oldukça zengindir.İlçenin en önemli madeni Linyit Kömür Ocaklarıdır.Çıkarılan linyit kömürü 1974 yılında kurulan yılda yaklaşık 1.9 Milyar KW enerji üretim kapasiteli 2.150 MW gücündeki Hamal köyü civarında çalışmakta olan Termik Santralde değerlendirilmektedir. Termik Santralin ve Gama -Demirexport gibi özel kuruluşların Kangal’a ve ülke ekonomisine oldukça büyük katkıları bulunduğu gibi ilçede giderek artan göçü önlemek açısından önemlidir.Termik santralinin üçüncü ünitesinin yakında faaliyete girecek olması yeni istihdam sahaları açarak hem göçün önlenmesi ve ekonomiye katkısı açısından önemlidir.Ayrıca Halburören kömür ocağı da halen faaliyetine devam etmektedir.İlçenin Çetinkaya beldesinde Demir cevheri yatakları da bulunmaktadır.Yine ilçede Krom madeni yatakları da bulunmaktadır. Yeşildere köyünde Kurşun ,Kalkım Köyünde civa Avşarören köyünde manyezit yatakları bulunmaktadır.
Hayvancılık : Kangal ilçesi ve köyleri Küçükbaş hayvan yetiştiriciliği açısından uygun bir yapıya sahiptir.Kangal’da koyun sayısı eski yıllarda 150 binlerden fazla olduğu fakat son yıllarda üzülerek söylemek gerekirse bu sayının 100-110 binlere düştüğü görülmektedir.Kangal’da Akkaraman koyun ırkının lokal bir tipi olan ve adini Kangal’dan alan Kangal Koyun’u yetiştiriciliği yapılmaktadır.Bu tip Akkaraman ve diğer tiplerine göre cüsse , yükseklik ve ağırlık olarak daha iyi durumda olmasından dolayı civar il ve ilçelere damızlık olarak satımı yapılmaktadır.Bu koyun diğer koyun ırklarından farklı olarak kaburga sayısı 14 adettir.
Tarım : İlçe için tahıl ambarı demek uygun olur.özellikle makarna imalatı yapan fabrikalar tarafından tercih edilen sert durum buğdayı Kangal’da bol miktarda üretilmektedir.Son yıllarda patates ve şeker pancarı tarımı da yapılmaktadır.Buğday, Arpa ve Çavdar önemli tarımsal ürünleri arasındadır.Kangal merkez ve Alacahan beldesinde yapımı devam etmekte olan yem ve un fabrikaları 2000 yılında hizmete girmesiyle beraber tarıma dayalı sanayi de gelişme gösterecektir. Deligazili köyünde yapımı tamamlanmış sulama göleti ve yapımı devam etmekte olan iki adet göletin faaliyete geçmesi ile sulu tarım Kangal da yaygınlaşacak ve ekonomik gelişmeye büyük katkıları olacaktır.
KANGAL’DA TURİZM
Kangal Balıklı Kaplıcası-Tedavi Edici Özellikleri
Kaplıca suyunun romatizmal hastalıklara, nörolojik ( Nevralji, Nevrit, Felç ) ortopedik ve travmatolojik sekellerde (kırıklarda, eklem travması ve kas hastalıkları) Jinekolojik sorunlarda, deri hastalıklarında, böbrek taşlarında (içme ile) ve psikosomatik bozukluklarda yaralı olduğu rapor edilmiştir. Ancak psoriasis (sedef hastalığı) kaplıcayı tedavi yönünden en popüler kılan hastalık olmuştur. Bu tedavide balıklar suyun etkisiyle yumuşayan psoriatik plaklara ( ya da diğer hastalıklarının plaklarına) yönelmektedir. Yumuşayan kabuklar balıklar tarafından besin amacıyla uzaklaştırılmakta, bu esnada ufak bir kanama olmakta ve yara, su ile gün ışığının etkisine maruz kalmaktadır.Bu işlem ayrıca apsesi olan hastalarda irinin akmasına neden olmaktadır. Bazı hastalıklarda tropikal uygulanımının yararlı olduğu bilinen selenyumun yara iyileşmesinde en önemli etken olduğu bildirilmiştir. Türkiye dışından gelen gözlemciler ve bu suyu tecrübe eden hastaların balıklardan hoşnut olduklarını ve hayal kırıklığına uğrayan hiçbir hastalığın olmadığını bildirmişlerdir.
Yöresel olarak “Doktor Balıklar” diye tanımlanan kaplıca suyunda yaşayan balıklara duyulan ilgi nörolojik ve romatizmal hastalıkları olan insanları bu kaplıcaya çekmektedir.Sadece insanlar değil, sağlıklı olan kişiler de doktor balıkları görmek amacıyla kaplıcayı ziyaret etmektedir.
Balıklı Kaplıca hakkında daha fazla bilgi ve iletişim bilgileri için Balıklı Kaplıca sitesini ziyaret edebilirsiniz.
KANGAL İLÇESİNDE ULAŞIM
Ulaşım : İlçenin ulaşımı hem karayolu hem de Demiryolu ile sağlanmaktadır.Tarihin ilk dönemlerinden beri önemli güzergahlarda bulunan Kangal Kral ve Halep yolunun güzergahı üzerindedir. Bugün karayolu ile Sivas – Malatya ve Şarkışla-Gürün , Kangal-Divriği ulaşım hattındadır.Demiryolu ile de ulaşım sağlanmaktadır.Sivas-Malatya ve Sivas-Erzurum demiryolu hattı Kangal’dan geçmektedir. Çetinkaya istasyonunda hat ikiye ayrılmakta biri Erzurum’a ,diğeri Malatya üzerinden Van ve Kurtalan’a kadar uzanmaktadır.Demiryollarının ulaşımda ki popülerliğini yitirmesi ve rağbet görmemesi ilçenin eski nahiyeliklerinden yeni beldesi Çetinkaya’nın önemini azaltmıştır.
Kangal ilçesi Kuzeybatıdan Ulaş ilçesi ile 66 Km,Kuzeyde Zara ilçesi 10 Km, Doğuda Divriği ilçesi 70 Km,Güneydoğuda Malatya ili Hekimhan ilçesi 40 Km. Malatya ili Kuluncak ilçesi ile 15 Km,Güneyden Gürün ilçesi ile 70 Km. Güneybatıda Kayseri ili Pınarbaşı ilçesi ile 10 Km. Batıda Altınyayla ilçesi ile 20 Km .mülki sınırı vardır.
Kangal İlçesi Sivas-Malatya yolu üzerinde olup; Sivas’a 86 km, Malatya İl merkezine 161 km dir.
İlçe merkezinin nüfusu 14300, yüzölçümüyse 58 Km2’dir. Kangal İlçesine bağlı 3 belde, 109 köy, 12 mahalle, 46 mezra bulunmaktadır.
Kangal İlçesi Köpeğiyle ünlü olduğu kadar, koyunu ve Sedef hastalığının tedavi merkezi olan Balıklı çermiği ile de meşhurdur. Kangal İlçe merkezine 13 km mesafede bulunan Balıklı çermik, yerli ve yabancı turistlerin ziyaret ettiği yerlerdendir. Her yıl temmuz ayında Kangal’da Kangal çoban köpeği ve Kangal koyunu festivali yapılmakta olup; festival bünyesinde Kangal çoban köpeği ve Kangal koyunu yarışmaları düzenlenmektedir. Ayrıca Kangal sahip olduğu yırtıcı kuş potansiyeli bakımından KUŞ GÖZLEMCİLERİ için gelinmesi gereken bir yerdir.